Dünya’da en kritik konulardan biri haline gelen sosyal medya ile büyüyen verinin nasıl değere dönüştürüleceği, veri entegrasyonu uzmanı Informatica ve Komtaş Bilgi Yönetimi tarafından “2.Kurumsal Veri Yönetimi Zirvesi”nde masaya yatırıldı.
Komtaş Bilgi Yönetimi ve Komtaş’ın Türkiye resmi distribütörü olduğu veri entegrasyon uzmanı Informatica’nın ortaklaşa düzenledikleri zirve, “Büyüyen Veri Nasıl Bir Büyük Değere Dönüşür” ana temasıyla 10 Ekim 2012 tarihinde İstanbul, Swiss Otel’de gerçekleştirildi.
Zirve, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de önemli olan veri odaklı organizasyonların liderlerini bir araya getirdi.
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Komtaş Bilgi Yönetimi Genel Müdürü Yüksel Çomak, günümüz dünyasında, bilginin yeni endüstri toplumunun ana kaynağı olacağını, bu anlamda verinin tüm şirketler için en kritik kaynak olduğunun altını çizdi.
“Veri sadece büyük değil, ayrıca çok kıymetli”
Informatica Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mark Seager özel konuşmacı olarak yer aldığı zirvede, kurumlardaki verinin sahipleriyle verinin değerinin maksimize edilmesi, verinin maliyetinin minimize edilmesi ve büyük verinin vaat ettiklerinin kazanılması konularında Informatica 9.5 in yapabileceklerini paylaştı.
Sosyal medyanın, özellikle Facebook ve Twitter gibi araçların 2008’den bu yana hız kazanmasıyla birlikte veri kazanımında bir devrim yaşanmaya başladı. Sosyal medya üzerinde veriler bölgesel olarak ayrışabildiği gibi, kişilerin bazı özlük bilgileri, sosyal alışkanlıkları, mevcut iş bilgileri, coğrafi konumu rahatlıkla tespit edilebiliyor.
Fortune 500 araştırmasına göre büyük verileri doğru yönetemeyen şirketlerin önümüzdeki 5 sene içerisinde yüzde 85 oranında başarısız olacağı öngörülüyor.
Veri yönetiminin müşteri ilişkileri yönetiminde sağladığı katma değerin yanı sıra şirketlerin ekonomi politikalarına da katkısı var. Örneğin İngiltere’nin en büyük bankalarından Llodys veri yönetiminde 3 yıl içerisinde 400 farklı uygulama düzenleyerek 100 milyon sterlin tasarruf sağladı. Toshiba 360 derece veri yönetimini uygulayarak müşterilerine sunduğu hizmetler açısından maliyetlerini yüzde 95 azalttı.
“Türkiye’nin de bu açıdan çok yol kat ettiğini, ancak daha da önünde ciddi bir yol olduğunu görebiliyoruz” diyen Seager, “Özellikle bulut entegrasyonu Türkiye’de çok yavaş ilerliyor. Oysa ki bulut entegrasyonunda ciddi bir maliyet tasarrufu söz konusu” diye konuştu.
“Antivirüs programım var bir şey olmaz” dönemi bitti
TÜBİTAK BİLGEM Siber Güvenlik Enstitüsü Genel Müdürü Dr. Hayrettin Bahşi de veri güvenliği konusunda sistemlerden önce kişilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bahşi, şunları söyledi:
“Sosyal mühendislik kavramı denetlenemeyecek kadar büyüdü. Artık sadece bir akıllı telefon ile herkes yazılım geliştirebilir hale geldi. Bu da zararlı yazılım oranını günden güne arttırıyor. Bu noktada kullanıcının bilinçli olması hem kişisel verilerin hem de kurumsal verilerin korunması için çok önemli.
Sosyal medyada kullanıcı verileri kendi iradesiyle oluşturuyor. Bu da kişinin çalıştığı kurumun da tehdit altında olabileceğini gösteriyor. Öte yandan sadece sisteme giren veri değil, artık sistemden çıkan veri de kontrol edilmek durumunda. Yani iç-dış tehdit sınırı değişti. Bilişim hukukunun sorumluluk alanları da genişledi. Bu nedenle veri kayıt mekanizmalarının değişmesi gerekiyor ki gerek kişisel bilgiler gerekse kurumsal bilgiler kontrol altında tutulabilsin.”
bültenlerimizden ve önemli haberlerden ilk önce siz haberdar olmak istiyorsanız lütfen formu doldurun.
