TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ
YÖNETİM DANIŞMANLIĞI VE EĞİTİM
HİZMETLERİ
TEKNOLOJİ TABANLI
GİRİŞİMCİLER İÇİN İŞ GELİŞTİRME
MENTORLÜĞÜ
PROFESYONEL
YAZILIM
GELİŞTİRME
SANAYİDE
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
TEKNOLOJİ TRANSFER
OFİSLERİ & TEKNOPARKLAR İÇİN
İŞ GELİŞTİRME
YATIRIMCI
BULMA & DEVLET
DESTEKLERİ
YAZILIM-BİLİŞİM
SEKTÖRÜNDE SATIŞ PAZARLAMA
& İŞ GELİŞTİRME
KURUM İÇİ
MENTORLUK &
İÇ GİRİŞİMCİLİK
KEY OF CHANGE

İK Teknolojilerinde Takip Edilmesi Gereken 5 Trend

Kurumun sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için çok büyük önem taşımasına rağmen, zaman zaman İK, özellikle teknoloji yatırımları açısından hak ettiği ilgiyi göremeyebiliyor. Oysa İnsan Kaynaklarında doğru bir strateji belirleyerek yenilikçi teknolojilerden yararlanmak, kurumun toplam performansını hızla yukarı çekebilir.
 

İnsan Kaynakları teknolojilerinde öne çıkan trendleri ve atılması gereken adımları İnnova Bilişim Çözümleri A.Ş. İK Direktörü Banu Saraçlar değerlendirdi.
 

Her ne kadar geçtiğimiz yıl bulut çözümlerdeki gelişmeler, sosyal, mobil ve big data, İK yazılımlarını etkilemiş olsa da görünen en önemli değişimin İK yazılımlarına gösterilen ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Bu ilginin ışığı altında şu anda İK teknolojilerinde öne çıkan trendler ise şöyle sıralanabilir:
 

Bulut servislerine daha çok yatırım
 

Tüm dünyada bir kurum içerisindeki iş fonksiyonları arasında İK’nın SaaS (Software as a service) yazılımlarına en çok geçiş yapan fonksiyonlardan birisi olduğu gözlemleniyor. Bu trendin önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor.
 

Amerika’da Knowledge Infusion/Appirio firmasının yaptığı bir anket çalışmasına katılanların yüzde 80’i üç yıl içerisinde şirketlerinin İK platformlarının buluta taşınacağını öngörüyor. İK platformlarının buluta taşınmasının sonucu olarak, İK ve çalışanların verilere her yerden erişebilmesi sayesinde; sabit çalışma saatleri ve mekânlarının olmadığı, ofise bağımlı olmadan, mobil uygulamalar aracılığı ile çalışma imkânlarının artacağı yeni bir çalışma iş anlayışının gelişmesi bekleniyor.
 

İK’da veri yönetimi yükseliyor
 

İK yöneticilerinin en çok zorlandıkları konulardan birisi, sistemlerindeki veri kalitesini yönetmek. Özellikle birçok farklı sistemde veriyi senkronize ve güncel tutmak gerçekten zorluklara yol açabiliyor. Bu nedenle İK yöneticileri tek bir noktadan yönetebilecekleri ana veri havuzları (repository) çözümlerini daha sıklıkla gündemlerine almaya başlıyorlar.
 

Verilerin tek bir noktadan yönetilmesi, daha önce yapılamayan büyük veri analizlerini de mümkün kılıyor. Şirketler böylelikle kendilerini daha iyi anlayabilecekleri analizler de yapabilir hale gelecekler. Örneğin, belirli pozisyonlara alınan tecrübeli çalışanlar ile o alanda tecrübesi olmayan çalışanların performanslarını kıyaslayarak, hangi pozisyonlar için tecrübeli eleman alımının zorunlu, hangi pozisyonlar için gerek şart olmadığını tespit edebilecekler. Ya da satış ekiplerinin başarılarını kıyaslayarak, satış başarısını olumlu etkileyen kriterlerin belirlenmesi için değerlendirmeler yapabilecekler.
 

Sosyal performans yönetimi kavramı öne çıkıyor
 

Özellikle Y kuşağı olarak da adlandırılan 1990 ve sonrası doğumluların gittikçe profesyonel yaşamın içerisinde yer almaya başlamasıyla beraber, performans yönetiminde yeni yaklaşımlar öne çıkıyor. İK yöneticileri sosyal performans yönetimi yazılımlarını daha çok değerlendirmeye başlıyor.
 

Y kuşağı çalışanlarının daha interaktif, kısa sürede sonuçlarını görebildiği ve kesintisiz bilgi ve geri dönüş akışı sağlayabildikleri sistemlerde daha mutlu ve yüksek performanslı birer çalışan haline geldiğine dikkat çeken uzmanlar, bu doğrultuda şirketlerin İK performans ölçümleme yöntemlerinde de sosyal paylaşım merkezli çözümleri tercih edeceklerini düşünüyorlar. Ayrıca yıllık ölçümleme metodolojilerinin bugünün dünyası hızında artık yavaş kalmaya başladığı da bir diğer önemli nokta.
 

Yeni kuşak çalışanların farklı özelliklerde olması sebebiyle, şirketler iş süreçlerini yeni kuşak çalışanlara göre yeniden oluşturma ihtiyacı hissedecekler.
 

İK yazılımları yaşlanıyor
 

Birçok büyük kurumdaki İK yazılımı artık 5 yaş ve üzerinde. Bu da önümüzdeki 7 yıl içerisinde bu kurumların yeni İK çözümlerini değerlendirmeye başlayacaklarını ortaya koyuyor. Şirketlerin yeni ihtiyaçlarına cevap verecek bütünleşik mimariye ve yeni özelliklere sahip yeni yazılımlar geliştirilecek. Dolayısıyla İK yöneticileri bir taraftan da yenilikçi İK çözümlerini inceleme ve değerlendirme ihtiyacı içinde olacaklar.
 

Kullanıcı arayüzü çok önemli hale geliyor
 

İK yazılımı tercihi yapılırken, kurumların en çok çekindikleri konuların başında, çalışanların bu sistemleri kullanamama ihtimali yatıyor. Bu nedenle yeni İK çözümlerinin daha kullanıcı dostu ve modern arayüzlere sahip olması büyük bir önem taşıyor. Ayrıca çözümlerin çoğu artık mobil uygulamalara da sahip. Bu sayede çalışanlar ofise bağımlı kalmaksızın kendi zaman planlarını yönetme şansına sahip olabiliyorlar.
 

Üç Aksiyon
 

Önce Strateji, Sonra Teknoloji
 

Bugün bir İK teknolojik çözümü tercih edilirken ilk düşünülmesi gereken konu strateji olmalı. Yeni bir çözüm araştırmaya başlarken, bir İK yöneticisinin kafasında sadece teknolojik olarak ne istediği değil, aynı zamanda geleceğe yönelik İK yönetim stratejilerinin belirlenmiş olması önemli. Dolayısıyla, teknolojik ihtiyaçlarınızı masaya yatırıp en iyi çözüm için bir araştırmaya girişmeden önce, bu çözümün toplam kurum ve İK stratejilerinize ne gibi faydalar sunacağını da biliyor olmanız lazım.
 

Veriyi yönet
 

Bugün sağlıklı ve verimli bir İK yönetimi için ana verinin doğru yönetimi ve temiz tutulması çok önemli. Eğer veride hatalar varsa ya da veri doğru şekilde sınıflandırılıp saklanmıyorsa, üzerinde hangi analiz araçlarını çalıştırırsanız çalıştırın, alacağınız sonuçların doğruluğu şüpheye düşer. Bu gerek alınacak iş kararları açısından gerekse de çalışanların kişisel kararları açısından yanlış tercihler yapılmasına yol açabilir. Dolayısıyla, verinin doğru şekilde girilmesi, sınıflandırılması ve saklanması İK yönetiminin en büyük önceliklerinden birisi olmalı.
 

Yenilikçi İK çözümlerini kucakla
 

Birçok kurum için yeni yatırımlar açısından tedarik ya da müşteri ilişkileri yönetimi gibi çözümlere yatırım yapmak daha cazip görünebilir. İK ise, “nasıl olsa çalışan bir sistem var” bakış açısıyla yeni yatırımların dışarısında tutuluyor olabilir. Burada İK yöneticisi tuzağa düşmemeli. İnteraktif, sosyal merkezli, mobil destekli, anlık performans ölçümlemeyi destekleyen yenilikçi İK çözümlerinin hızla kurumsal yapının içerisine katılmasının önemi ve faydaları tekrar tekrar yatırım kararını onaylayacak kişilere anlatılmalı. Görünen o ki; bu çözümleri hayata geçirmeyi başaran kurumlar hem çalışan memnuniyet ve verimliliğini artıracak, hem de önemli bir rekabet avantajı yakalıyor olacak. 



site design & technology
SLC Web Mühendisliği
www.slc.com.tr