TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ
YÖNETİM DANIŞMANLIĞI VE EĞİTİM
HİZMETLERİ
TEKNOLOJİ TABANLI
GİRİŞİMCİLER İÇİN İŞ GELİŞTİRME
MENTORLÜĞÜ
PROFESYONEL
YAZILIM
GELİŞTİRME
SANAYİDE
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
TEKNOLOJİ TRANSFER
OFİSLERİ & TEKNOPARKLAR İÇİN
İŞ GELİŞTİRME
YATIRIMCI
BULMA & DEVLET
DESTEKLERİ
YAZILIM-BİLİŞİM
SEKTÖRÜNDE SATIŞ PAZARLAMA
& İŞ GELİŞTİRME
KURUM İÇİ
MENTORLUK &
İÇ GİRİŞİMCİLİK
KEY OF CHANGE

Yazılım Saldırıları Sonucu Giden Veriler Geri Gelmiyor

Cihazdan çok içinde sakladığımız verilerin güvenliğini önemsiyoruz. Oysa Kaspersky Lab ve B2B’nin araştırmalarına göre geçen yıl, kullanıcıların %61’i, kötü amaçlı yazılım saldırıları sonucu kaybettikleri verilerini kurtaramadı.


Zararlı yazılım saldırıları, kişisel ve kurumsal veriler üzerinde yıkıcı etkilere neden olabiliyor. Dahası bu değerli verileri geri alabilmenin maalesef bir garantisi yok. Dünyanın lider online güvenlik şirketi Kaspersky Lab ve araştırma şirketi B2B tarafından yapılan ankete göre, kullanıcıların yalnızca %39’u kötü amaçlı bir yazılım saldırısı sonucu kaybettikleri verinin tamamını kurtarmayı başarmış durumda. %61’i ise bu bilgilerin en azından bir bölümünü tamamen kaybettiğini açıklıyor.


Veri Cihazdan Kıymetli


Anketin diğer sonuçları da oldukça çarpıcı… Örneğin, her beş saldırıdan biri, gizli verileri çalma veya bozma konusunda başarı gösteriyor. Kurbanların %17’si için bu veriler geri dönüşü olmayan bir şekilde kaybolurken, %44’ü kaybolan verinin yalnızca bir kısmını kurtarabilmiş durumda.


Öyle ki böyle bir durumda kullanıcılar cihazlarından çok veri kaybı konusunda endişe yaşıyor. Kullanıcıların %56’sının veriyi, onu depolayan bilgisayardan çok daha fazla değerli olarak konumlaması, bunu açıkça gösteriyor. Kullanıcılar, veri kurtarma işlemi için para harcamaya da hazır ve on kişiden biri kaybolan baytları geri almak için dışarıdan bir uzman tutuyor.


Artık Çok Geç Olabilir


Ancak veri kurtarmak için genellikle çok geç oluyor ve maalesef tüm veriler geri yüklenebilir olmuyor. Örneğin, eğer kullanıcının bilgisayarına dosyaları şifreleyen zararlı bir program olan şifreleyici isimli bir dosya bulaştıysa, bu durumda bir uzman dahi çaresi kalıyor. Bu dosyaların şifresini çözmek için özel bir anahtar gerekiyor. Bu anahtarı ele geçirmenin tek yolu, genellikle fidye talep eden suçlularla uğraşmak.


Bu tür zararlı yazılımların en tehlikeli örneklerinden biri Seftad olarak adlandırılıyor. Başarılı bir Seftad saldırısı, kullanıcının yalnızca fotoğraf ve videolarını şifrelemekle kalmıyor, aynı zamanda ana önyükleme kaydını (MBR) da şifreleyebiliyor. Bilgisayara erişimi tamamen engelleyen bu saldırı, sabit diskteki tüm programlara geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar verebiliyor.


Ne Yapmalı?


Peki, kötü amaçlı saldırılar sonucu önemli bilgileri kaybetmeyi engellemenin herhangi bir yolu var mı? Dijital cihazlarda değerli veri depolamamak da dahil olmak üzere tabii ki birçok yöntem var. Ancak sadece ikisi gerçekten uygulanabilir – düzenli yedekleme ve güvenilir bir koruma çözümü.


Kaspersky Lab’in bu konuda siber tehditlere ait özelliklere uygun güvenlik çözümleri bulunuyor. Örneğin, Windows’un siber suçlular tarafından en sık saldırıya uğrayan masaüstü platformu olduğunu biliyoruz. Saldırganlar, rootkit teknolojileri, güvenli uygulamalardaki zayıf noktalar gibi hedeflerine ulaşmak için gelişmiş birçok teknik kullanıyor. Onlarla mücadele etmek için Kaspersky Internet Security, en tehlikeli tehditleri geri püskürtmek üzere, yazılımların açık noktalarına karşı koruma sağlayan Otomatik Açıklardan Yararlanma Amaçlı Kod Engelleme ve Anti-rootkit sistemleri gibi çeşitli proaktif teknoloji özelliklerine sahip. Veri koruması için kullanılan diğer teknolojilere örnek olarak, Mac için Kaspersky Internet Security ve Android için Kaspersky Internet Security olarak sıralanıyor. 



site design & technology
SLC Web Mühendisliği
www.slc.com.tr