TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ
YÖNETİM DANIŞMANLIĞI VE EĞİTİM
HİZMETLERİ
TEKNOLOJİ TABANLI
GİRİŞİMCİLER İÇİN İŞ GELİŞTİRME
MENTORLÜĞÜ
PROFESYONEL
YAZILIM
GELİŞTİRME
SANAYİDE
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
TEKNOLOJİ TRANSFER
OFİSLERİ & TEKNOPARKLAR İÇİN
İŞ GELİŞTİRME
YATIRIMCI
BULMA & DEVLET
DESTEKLERİ
YAZILIM-BİLİŞİM
SEKTÖRÜNDE SATIŞ PAZARLAMA
& İŞ GELİŞTİRME
KURUM İÇİ
MENTORLUK &
İÇ GİRİŞİMCİLİK
KEY OF CHANGE

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2017 Bütçesi

Sektörümüzü Tübitak ve Kosgeb destekleri nedeniyle yakından ilgilendiren, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kurumların 2017 bütçeleri bakan Faruk Özlü tarafından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunuldu. Özlü, bu yıl sonuna kadar, 19 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacak 8 organize sanayi bölgesi (OSB) ve 4 sanayi sitesi (SS) projesini, 2017’de ise 31 bin kişiyi istihdama olanağı sunacak 9 OSB ve 2 SS projesini tamamlayacaklarını belirtti.
 

Ülke tarihinin en önemli bütçelerinden birini yaptıklarına inandığını vurgulayan Özlü, çok daha güçlü, zengin, müreffeh ve dünyada lider bir Türkiye'yi inşa etme amacı doğrultusunda 2017 bütçesinin çok büyük önem taşıdığını ve son derece sağlam ve güçlü dinamiklere sahip olan Türkiye ekonomisinin, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini, ülke ekonomisinin 27 çeyrektir aralıksız büyüdüğünü dile getirdi. Özlü, ekonominin, küresel krizden bu yana yaklaşık 7 milyon kişiye istihdam sağladığını bildirdi.
 

Çin ekonomisinde devam eden ivme kaybının, finansal piyasalardaki oynaklıkların, ülkelerin yüksek borç yükleri ve sermaye akımlarındaki zayıf seyrin, küresel ekonomik büyümeyi sınırladığına değinen Özlü, bölgede yaşanan olağanüstü jeopolitik gelişmeler, artan terör olayları ve darbe girişiminin de ekonomiyi baskı altına aldığını ifade etti. Özlü, bütün bunlar dikkate alındığında ekonomideki başarıların anlamının daha da arttığını vurguladı.
 

Türkiye'nin, dünya üzerindeki önemli üretim merkezlerinden biri olduğuna dikkati çeken Özlü, "Avrupa’da hafif ticari araç ve otobüs üretiminde birinci, kamyon üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci ve toplam üretimde beşinci sıradayız. Beyaz eşya ve çimento üretiminde Avrupa birincisi, Demir çelik sektöründe Almanya’dan sonra ikinciyiz. Küresel düzeyde iddialı olduğumuz tekstil alanında da öncülüğümüz sürüyor." diye konuştu.
 

Özlü, sanayi üretimini daha da artırmak için yoğun bir gayret içinde olduklarını belirtti. Sadece nicelik artışını yeterli görmediklerine dikkati çeken Özlü, sanayiyi nitelik bazında da geliştirmek istediklerine değindi ve teknoloji kapasitesini artırmak için çok daha büyük bir efor sarf edeceklerini, Ar-Ge projelerinin ve patentlerin ticarileşmesine daha yoğun bir mesai harcayacaklarını söyledi.


Özlü, makine, elektrik ve elektronik, demir-çelik ve demir dışı metaller, kimya ve seramik sektörleri için uygulanan strateji belgelerinin revizyon çalışmalarını da tamamlamak üzere olduklarını bildirirken, bugüne kadar TOBB ve TESK’e bağlı odalar tarafından 9.580 Yerli Malı Belgesi verildiğini ve bu belgeye sahip olan firmalara, kamu ihalelerinde yüzde 15’e kadar fiyat avantajı uygulandığını da söyledi.

OSB'lerin ekonomiye katkısı
 

Özlü, SS, OSB ve endüstri bölgelerinin, sanayinin fiziksel gelişiminin ve planlı sanayileşmenin en önemli unsurları olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:
 

"2016 fiyatlarıyla, OSB’lere 3,5 milyar, sanayi sitelerine ise 4,8 milyar lira kredi kullandırıldı. Ülkemizde bugüne kadar tamamlanan 166 OSB projesinin 101’i, 466 sanayi sitesi projesinin ise 117'si son 14 yılda tamamlandı. Bu yıl sonuna kadar, 19 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacak olan 8 OSB ve 4 SS projesini daha tamamlayacağız. 2017’de ise 31 bin kişiye istihdam imkanı sunacak olan 9 OSB ve 2 SS projesini daha tamamlayacağız. Şu anda, 294 OSB’mizde 1 milyon 640 bin kişi istihdam edilmektedir. 2023 hedefimiz 70 yeni OSB daha kurarak 1 milyon ilave istihdam oluşturmaktır."
 

Faruk Özlü, 2017 bütçesinde, OSB, SS, EB projelerine 450 milyon liranın üzerinde bir kaynak ayrılacağını kaydetti. Halen 287 Ar-Ge merkezinde, 28 bin nitelikli istihdam sağlandığına değinen Özlü, Ar-Ge Reform Paketi’nin de etkisiyle, önümüzdeki süreçte Ar-Ge merkezi sayısını önce 500’e, ardından 1000’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
 

Özlü, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerine ilişkin de şu bilgileri verdi:
 

"Bu yılın ilk 10 ayında 114.554 farklı marka/model ürünü denetledik. Denetimler sonucunda uygunsuz bulunan 39.986 ürün arasından insan sağlığı, can ve mal güvenliği için risk oluşturan 189 ürünün piyasaya arzını yasakladık, daha önce arz edilenlerin ise toplatılmasına karar verdik."
 

TÜBİTAK, Türkiye Araştırma Alanı (TARAL) Destek Programı'na gelecek yıl 1,5 milyar lira ödenek ayırmayı planladıklarını bildiren Özlü şunları belirtti :
 

"Akademik Ar-Ge destek programları kapsamında, araştırma camiamıza son 9 yılda önceki 42 yılın toplamından daha fazla destek sağladık. Özel sektöre Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini teşvik ettiğimiz programlar kapsamında, 2003'ten bugüne kadar, 11.932 projeye 5,4 milyar lira hibe destek sağladık. Bu rakam, 1995-2002 döneminde sağlanan desteğin tam 13 katıdır."
 

Özlü, TÜBİTAK SAGE bünyesinde geliştirilen "Hassas Güdüm Kiti", "Nüfuz Edici Bomba" ve "Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat SOM"un seri üretimine başladıklarını hatırlatarak, bu mühimmatı son dönemde terörle yürütülen etkin mücadelede kullandıklarını da aktardı.
 

"25 binden fazla girişimci, kendi işinin patronu oldu"
 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB), 2010 yılında proje odaklı destekleme modeline geçtikten sonra, yaklaşık 96 bin işletmeye 1,77 milyar lira destek sağladığına dikkati çeken Bakan Özlü bu konuya ilişkin rakamları şöyle aktardı :
 

"KOBİ Finansman Destek Kredi Programları kapsamında, işletmelerimize 2003 yılından bugüne kadar 1,14 milyar lira kaynak aktardık ve böylece 11,9 milyar lira tutarında kredi hacmi oluşturduk. 2003 yılından bugüne kadar, KOBİ'lere aktardığımız toplam kaynak ise yaklaşık 3,25 milyar liradır."
 

Özlü, KOSGEB'in girişimcilere yönelik destek programlarıyla da öne çıktığını belirterek, 2010-2016 döneminde 475 bin vatandaşın, girişimcilik eğitimlerine katıldığını ve bugüne kadar 25 binden fazla girişimcinin, kendi işinin patronu olduğunu bildirdi.
 

"Türkiye Avrupa'da, marka başvurularında birinci"
 

Son 14 yılda, yerli patent başvurularının 13 katına, yerli patent tescil sayısının ise 24 katına çıktığına işaret eden Bakan Özlü, son 5 yıldır Türkiye'nin Avrupa'da, marka başvurularında birinci, tasarım başvurularında ise ikinci sırada yer aldığını belirtti.
 

Özlü, Türk Patent Enstitüsü'nün Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde, Uluslararası Patent Araştırma ve İnceleme Otoritesi olarak kabul edildiğini ve böylece enstitünün uluslararası düzeyde araştırma-inceleme faaliyeti gösterebilen bir kurum haline geldiğini ve Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı'nın 20 asil üyesinden biri olduğunu söyledi.
 

Bakan Özlü, Türkiye Bilimler Akademisinin (TÜBA), ülkenin Ulusal akademisi olma bilinç ve sorumluluğuyla faaliyetlerine devam ettiğini aktardı.
 

Şeker Kurumunun, pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker sektörlerinde kota işlemlerini yürüttüğüne değinen Özlü, kurumun 7,5 milyar liralık ekonomik büyüklüğe sahip piyasayı düzenlediğini ifade etti.
 

"Amacımız, otomobil markası oluşturmak"
 

Gelecek dönemde öncelik verecekleri bazı çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Özlü, TÜBİTAK'ı yeniden yapılandıracaklarını, kurumu iş yapan değil, iş yaptıran, özel sektör ile rekabet eden değil, özel sektöre rehberlik eder haline dönüştüreceklerini anlattı.
 


Yerli marka elektrikli otomobil projesine değinen Özlü,
 

"Burada bir yanlış anlamayı düzeltmek istiyorum. Bizim amacımız yerli otomobil üretmekten ziyade, bir otomobil markası oluşturmaktır. Yerli imkanlarla bir otomobil üretmek çok zor bir mesele değildir. Zaten birçok firma, tasarımı ve teknolojisi Türkiye’de geliştirilen, üretimi burada yapılan modeller geliştiriyor. Biz zor olana talibiz. Sadece Türkiye'de değil dünyada da tutacak bir otomobil markası oluşturmayı hedefliyoruz. Bu projeyle ilgili iş modelini oluşturmak, idari ve teknik şartnameleri hazırlamak için çalışmalarımız devam ediyor.
 

Türkiye otomobil üretiyor, Türkiye'de otomobil üretiliyor. Türkiye'nin teknik altyapısı bir otomobili sıfırdan tasarlayıp piyasaya sürmeye yetkin. Yani teknik olarak hiçbir sorun yok. Fakat otomobil konusu, teknolojiden ziyade ticari bir konu. Yani yüzde 20 teknolojiyse, yüzde 80 ticari bir konu. Dolayısıyla otomobil konusunda şu anda yürüttüğümüz çalışma, iş modeliyle ilgili. İş modelini sonuçlandırma aşamasındayız. Elektrikli bir otomobil olacak ve başlangıçta taksi (binek) modeliyle başlayacağız."
 

"4cü Sanayi Devrimi için Platform Kuracağız"
 

4. Sanayi Devrimi kapsamında, geleceğe damga vuracak akıllı üretim sistemleriyle ilgili sürece şimdiden hazırlıklı olmak istediklerini dile getirdi. Burada iki temel amaçları olduğunu anlatan Özlü, şunları söyledi:
 

"Birincisi, fabrikalarımızın akıllı üretim sistemleriyle donatılmasını, üretimin bu yeni teknolojilere uygun bir dönüşümden geçmesini hedefliyoruz. İkincisi, bu döneme damga vuracak olan teknolojileri yerli imkanlarla geliştirmek amaçlıyoruz. 4. Sanayi Devrimi'yle ilgili kamunun ve özel sektörün temsilcilerinden oluşan bir platform kuracağız. Platform aracılığıyla eylem planı oluşturacağız. Uygulayacağımız politikaları ve politika araçlarını belirleyeceğiz."
 

Özlü, gelecek dönemde, Kamu-Sanayi İş Birliği modelini aktif bir şekilde uygulayacaklarını belirterek, kamu alımlarında yurtiçi üretim ve kullanıma ağırlık verilmesini sağlayan programların etkinliğini artıracak ve yeni modelleri devreye alacaklarını kaydetti.

"Sanayi bölgelerimizi daha nitelikli hale getireceğiz"
 

KOSGEB'İ, KOBİ'ler ve girişimciler için yeni finansman modelleri geliştirecek şekilde yapılandıracaklarını vurgulayan Bakan Özlü, şöyle devam etti:
 

"Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı, şu anda TBMM Genel Kurul gündemindedir. Tasarıyla, hem sınai mülkiyetle ilgili tüm Kanun Hükmünde Kararnameleri tek bir çatı altında toplamayı hem de reform niteliğinde yeni düzenlemeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Üretim Reform Paketi'yle, sanayi bölgelerimizi daha nitelikli hale getireceğiz. OSB'lerin üzerindeki mali yükümlülüklerin bazılarını kaldıracağız veya miktarları düşüreceğiz. Parsel maliyetlerine belirli kriterlere göre üst sınır getireceğiz. OSB'lerde üretim yapan firmalarımızın üzerindeki emlak vergisi, yapı denetimi gibi yükleri daha makul seviyelere çekeceğiz. Şehir merkezlerinde kalmış sanayi sitelerini dönüştüreceğiz. Bakanlığımızın yeni üretim alanları ve sanayi parselleri oluşturmada etkinliğini artıracağız."
 

Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının, 2017 yılındaki toplam bütçesinin 10 milyar 99 milyon lira olduğunu açıklayan Bakan Özlü, tahsis edilen ödeneği en etkin şekilde kullanacaklarını kaydetti.
 

Üretim Reform Paketi'nin görüşe açıldığını ve değerlendirmelerin sürdüğünü ifade eden Özlü, paketi nihai hale getirdiklerinde komisyonu ve muhalefeti bilgilendireceklerini, düzenlemeyi birlikte sonuçlandıracaklarını söyledi. Özlü, Patent Yasası'nı da birlikte çıkarmayı amaçladıklarını vurguladı.
 

"TÜBİTAK'ta bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz"
 

Fetullahçı Terör Örgütü  ile bağlantılı personele ilişkin yapılan çalışmalara yönelik sorular üzerine Özlü, şöyle konuştu:
 

"17-25 Aralık 2013'ten bugüne, TÜBİTAK'ta bin 237 kişinin kurumla ilişkisi kesildi. Bunların 490'ı 15 Temmuz sonrasıdır. TÜBİTAK destekleri için bir sistem değişikliğine gidiyoruz. TÜBİTAK'ta bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Sistemin 2017'de devreye alınmasını öngörüyoruz. Yeni sistemde TÜBİTAK destekleriyle ilgili şeffaf, ölçülebilir ve itiraz edilebilir bir yapıya geçeceğiz."
 

Özlü, Gebze'de kurulacak Bilişim Vadisi'ni de tüm ülkenin yararlanabileceği milli bir proje olarak ele alacaklarını belirtti.
 

"Türkiye'nin sanayi büyümesi yüzde 5,3"
 

Türkiye'nin bilimsel yayın sıralamasında dünyada 18. olduğunu aktaran Özlü, Ar-Ge harcamalarının GSYH'ya oranında OECD'de 29. sırada bulunduğunu, ancak son 10 yıldaki artış hızında yüzde 70 ile 3. sırada yer aldığını bildirdi.
 

Özlü, 2003-2015 döneminde, Türkiye'nin sanayi büyümesinin yüzde 5,3 olduğunu hatırlattı. Son dönemde sanayide yaşanan küçülmenin, muhtelif sebepleri olduğunu anlatan Özlü, özel sektör yatırımlarında da bir duraksama görüldüğünü söyledi.
 

Kayıp kaçak elektrik bedelinin yatırım destek şartıyla kaldırılması önersini, Üretim Reform Paketi'nde değerlendireceklerini aktaran Özlü, "Devlet teşkilatımızda yapılacak düzenleme üzerinde çalışıyoruz, bunu yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Merkezinde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun dönüşümü gibi gözüküyor ama aslında bütün devlet teşkilatımızı ve bakanlıkları etkileyecek bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
 

Özlü, "Kansere karşı dua" projesinin TÜBİTAK tarafından desteklenen bir çalışma olmadığının altını çizerek, bunun TÜBİTAK ortaöğretim bilim fuarlarında öğrencilerin sergilediği 120 bin projeden biri olduğunu kaydetti. 



site design & technology
SLC Web Mühendisliği
www.slc.com.tr