TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ
YÖNETİM DANIŞMANLIĞI VE EĞİTİM
HİZMETLERİ
TEKNOLOJİ TABANLI
GİRİŞİMCİLER İÇİN İŞ GELİŞTİRME
MENTORLÜĞÜ
PROFESYONEL
YAZILIM
GELİŞTİRME
SANAYİDE
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
TEKNOLOJİ TRANSFER
OFİSLERİ & TEKNOPARKLAR İÇİN
İŞ GELİŞTİRME
YATIRIMCI
BULMA & DEVLET
DESTEKLERİ
YAZILIM-BİLİŞİM
SEKTÖRÜNDE SATIŞ PAZARLAMA
& İŞ GELİŞTİRME
KURUM İÇİ
MENTORLUK &
İÇ GİRİŞİMCİLİK
KEY OF CHANGE

Nesnelerin İnterneti Günümüzü Geleceğe Bağlıyor

Son yılların önde gelen trendlerinden biri olan Internet of Things, yani Nesnelerin İnterneti, akıllanan objelerin tek bir yapı haline gelmesi ve günümüz teknoloji ağının hepsini yöneten tek bir mecraya dönüşümü olarak tanımlanabilir.
 

Bu ilginç serüvenin temelinde ise, henüz akıllı cihazlar yokken, hatta internet bile henüz tüm dünyaya yayılmamışken bir kahve makinesi ile başladı.
 

Cambridge Üniversitesi’nde, 1991 yılında yaklaşık olarak 15 ayrı araştırmacı akademisyenin çalıştığı yapıda tek bir kahve makinesi bulunmaktaydı. Her bir akademisyen kahve almak istediğinde bina içerisinde dolaşarak, onlarca merdiveni aşmak zorundaydı. Çoğu zaman kahve makinesi boşalmış olurdu ve gelen araştırmacılar can sıkıntısıyla birlikte geri dönerlerdi. Bu soruna çözüm bulmak isteyen akademisyenler her bir dakikada, cihazın 3 ayrı görüntüsünü yakalayan ve şahsi bilgisayarlarına bu fotoğrafları aktaran bir sistem kurdular. Sistem siyah ve beyaz renklerde görüntü veriyordu, bu da cihazın kahve ile dolu olup olmadığını görmek için yeterliydi.
 

Bu ilginç atılım daha da ilerledi ve eski, kullanılmayan bir video kameranın yanına, yeni görüntü yakalama yazılımı ve protokollerin yazılması ile çok daha hızlı, hatta anlık sonuçlar alınması sağlandı.
 

Böylece kahve makinesindeki kahve oranı gerçek zamanlı ve çevrim için olarak izlenebildi. Bu çalışma bilinçsizce olsa da Nesnelerin İnterneti için bir bakıma temel oluşturmuş oldu. Farklı cihazlar, aynı amaç için birbirine bağlandı ve ortaya harika bir sonuç çıktı.
 

Bundan yaklaşık olarak 2 sene sonra, takvimler 1993′ü gösterdiğinde ise bu enteresan çalışma web ortamına aktarıldı ve günlük olarak milyonlarca kez görüntülenme aldı. Daha sonra gelişmeye başlayan HTTP protokolü ile daha da yaygınlaşan uygulama Cambridge Üniversitesi araştırma bölümünün bir başka yapıya taşınması sebebi ile 2001 senesinde sona erdi.
 

Nesneler İnterneti Nasıl Hayat Buldu?
 

Internet of Things, Nesnelerin İnterneti kavramı ilk olarak 1999 senesinde Kevin Ashton tarafından dünyanın en büyük şirketlerinden birine yapılan bir sunumda kullanıldı. Sunumda firmanın tedarik zincirinde özel bir teknoloji uygulamasının getireceği artılar ve kolaylıklar yer alıyordu. İngiliz asıllı teknoloji gurusu olarak bilinen Kevin Ashton, Nesnelerin İnterneti kavramını, internete bağlanabilen tüm cihazların ötesinde artık eşyaların da internete bağlanır bir hale dönüştüğünü, internetin sadece dijital cihazları değil, akla gelebilecek her şeyi birbirine bağladığı sonsuz bir ‘yeni’ evren için kullandığını açıkladı.
 

Akla her ne kadar saçma gelirse gelsin, kitaplardan elektrikli aletlere, buzdolaplarından gıda maddelerine, akıllı bina ve evlerden arabalara kadar pek çok nesne, yani ‘şey’ birbirine bağlı, tek bir ağın mensubu parçalar haline gelecek. Kısacası Internet of Things, Nesnelerin İnterneti adreslenebilir nesnelerin ve benzerlerinin aralarında oluşturduğu, dünya genelindeki bir ağ ve bu ağdaki içeriklerin bir protokol yardımıyla birbirleri ile iletişim içinde olmalarıdır, diyebiliriz.
 

Bu özel kavramın başlangıcı bir bakıma da internetin doğup gelişmesiyle var olmuştur. İlk dönemlerde sadece resmi işlemler ve araştırma grupları için kullanılmış olan ağlar daha sonra şirketlerin, önemli marka ve yapıların kendi içlerindeki veri ve işlemleri takip etmeleri için hayatına devam etmiştir. İnternetin yaygınlaşması ile birlikte web giderek durağan halinden uzaklaşmış ve çok daha interaktif bir forma bürünmüştür. Artık internet üzerinde akla gelebilecek pek çok şey, çok kısa bir uğraş sonucunda gerçek olabilmektedir. Büyük şirketler ile olan alışverişler, firmalar arasındaki bilgi alışverişleri, tekil kullanıcıların sadece bilgi amaçlı yaptığı gezintiler çok daha canlı ve yaşayan bir ağın gerekliliğini doğurmuştur. Bu dönemde günümüzün en büyük markaları da web alemine merhaba demiştir.
 

Günümüz internet trendleri ise tekil kullanıcıların video, fotoğraf ve resim, müzik dosyaları ve akla gelebilecek çok sayıdaki içeriği birbiri ile paylaşmasına, sonsuz bir bilgi akışı ve hatta bundan ciddi paralar kazanma şansını da doğurdu. Sosyal medya mecralarının ortaya çıkışı ve yaygınlaşması ile birlikte artan ihtiyaç ve talepler sonucunda, dünya çapında birbirine bağlı devasa bir ağ oluştu. Bundan yaklaşık olarak 2 sene önce yapılan bir araştırmada, internete bağlı cihazların sayısının 11 milyar adedi bulduğu sonucu ortaya çıktı. Sene 2020′ye gelindiğinde ise bu değerin tam tamına 50 milyar seviyesine çıkacağı ön görülüyor. Bazı tahminler ise bu sayının iki katından bahsediyor! 



site design & technology
SLC Web Mühendisliği
www.slc.com.tr